İzeltaş Takım Dolapları İle Organize Olun

Hayatımızı çekmecelere ayırırız. Çekmecelerin içini anılarla, fotoğraf kareleriyle, çakıl taşları ve mektuplarla, günlüklerle, gazoz kapakları ve gazete kupürleri ile doldururuz. Her bir çekmecenin kendine özgü kokusu, sesi ve rengi vardır. Kiminde düğün şarkısı, kiminde bir ağıt, kiminde bir türkü çalar. Çekmeceleri açtığımızda hepsi birden dışarı çıkıverir.  Her bir çekmecenin hafızamızda kapladığı yer arttıkça diğer anılara sirayet eder. Her gün yeniden dolan çekmeceler tıklım tıklım halde kapanmaz hale gelir. İş insanı, evlat, anne ya da baba, arkadaş, dost, sırdaş, kardeş kimliklerimiz o çekmecelerin içindedir. Hayatımızın çekmecelerine iyi davranmaları, bahar temizliği yapmalı, bazı anıları ve hatta anları silip süpürmeliyiz. Çekmecelerimizi derleyip toplamak daha düzenli bir hayatı da beraberinde getirir. Tıpkı odamızın baş köşesinde duran içi rengarenk türlü giysiyle duran gardırobumuz gibi. Yenilere yer açmak için mutlaka eskileri gözden geçirmeli, artık hayatımızda işlevsel bir yeri kalmadığına inandığımız giysileri paylaşmalıyız. Kendimize sağlayacağımız boş alan bize hareket imkanı da sağlar. Gitgide büyüyen bir çığ gibi üstümüze yıkılan onca giysinin altında ezilmek ister misiniz? Verdiğiniz "hayır” cevabını duyar gibiyiz. Az ve öz yaşamın sırrı düzenden, düzen ise günlük rutinlerimizden geçer. Elimizin altında olan eşyalar daha sık kullanılır ve yaşantımızın içine dahil olur. Hayatımızı ne kadar sadeleştirirsek kendimizi bir o kadar hafiflemiş hissederiz. Karmaşanın ortasında düşünmek, üretmek, çalışmak oldukça zordur. "Sade yaşamak” düzenin bir parçasıdır. Önce iç dünyamızı ardından en çok zaman geçirdiğimiz mekanı kendi görüşümüzle düzenleyebiliriz. Bu düzen beraberinde zamanı yönetmenimizi de sağlayacaktır.